İnsanoğlu yüzyıllar boyunca cüzzam, veba ve verem gibi hastalıklarla uğraştı. Modern dünyanın korkulu rüyası ise kanser. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kanser, 2010 yılında kalp rahatsızlıklarını geçerek dünyadaki en ölümcül hastalık olacak. Sadece bu yıl, ‘habis ur’ sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı yaklaşık 7 milyon. Tedavi için dünya genelinde yaklaşık 500 milyar dolar harcanıyor. Türkiye’de her yıl 100 bin kişi kansere yakalanıyor. Son 5 senede kanser ilaçlarının tüketimi neredeyse iki katına çıktı. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası’nın (İEİS) verileri, durumu gözler önüne seriyor. 2003 yılında Türkiye’de tüketilen ilaçların yüzde 3,8′ini onkoloji (kanser) oluştururken, bu rakam 2008′de yüzde 7,2′ye çıktı. 2008′in ilk 10 ayında kanser ilaçlarına harcanan para 720 milyon YTL.
Kanser, bazı etkilerle değişime uğramış hücrelerin, kontrolsüz olarak çoğalıp büyümeleri sonucunda meydana geliyor. İnsan vücudundaki bütün organlar hücrelerden oluşur. Sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptir. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması amacıyla bu yeteneklerini kullanırlar. Fakat sonsuz bölünemezler. Sağlıklı bir hücre gerektiği yerde ve gerektiği kadar bölüneceğini bilir. Buna karşın kanser hücreleri, bu bilinci kaybeder, kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalır. Birikerek tümörleri (kitleleri) oluşturur. Tümörler normal dokuları sıkıştırabilir, içine sızabilir, tahrip edebilir. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilir.
Hastalığa yol açan en önemli iki faktör alkol ve sigara. Sağlıksız beslenme ve kullanılan ürünler de rahatsızlığı tetikliyor. Doktorlar, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekiyor. Anne iyi beslenirse çocuğunda kanser riski 5 kat azalıyor. Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmaya yönelik önlemlere ağırlık verilmesini istiyor. “Asıl olan tedavi değil, korunma ve erken teşhistir. Kanserde bir koruma bin tedaviden evladır!” diyor. Prof. Dr. Haluk Onat da, fast-food tipi beslenme, çevre kirliliği, sigara tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzının kanserin artmasına yol açtığını vurguluyor. Prof. Dr. Mustafa Yaylacı ise, belirli dönemlerde hastanelerde yapılacak tetkiklerle kanser vakalarının yüzde 90′lara varan oranda önlenebileceğini kaydediyor. “Belli bir yaştan sonra hasta olun olmayın mutlaka doktora gidin.” çağrısında bulunuyor.
KANSER TEDAVİSİNDE OLUMLU ETKİSİ OLAN YİYECEKLER
Güçlü bir antioksidan olan indol-3-karbinol, en çok brokoli, karnabahar, lahana, semizotu ve turunçgillerde bulunuyor. Bunlar, meme kanserini önleyen en önemli gıdalar. Dünyadaki en ucuz ve şifalı bitki ola n lahanayı haftada bir kez yiyin. Lahana, bağırsak ve karaciğerdeki zehirleri bloke ediyor, tümörlerin bilinçsizce çoğalmasını durduruyor.
Mantar: Çeşitli terapi edici özellikleri olduğu bilinen 270 mantar türü var. Japonya, Çin ve Kore’de yürütülen çok sayıda bilimsel çalışma, mantarın sağlığa yararını ortaya koydu. Kültür mantarının beyaz olanını değil, esmerlerini yiyin. Çünkü mantarlar kanserojen madde ile beyazlatılıyor. Draje halinde satılan mantar haplarını eczanelerden bulabilirsiniz. Bağışıklık sistemini güçlendiren beta glukan, mantarın yanı sıra arpa, maya, nişasta, esmer pirinç ve ekmekte bulunuyor. Özellikle meme kanserine karşı koruyucu özelliği var.
Nar suyu: meme kanserinde çok faydalı. Kabuğunda ve çekirdeğinde büyük şifa var. Meyve ve sebzelerin mevsiminde tüketilmesi ve posasıyla yenmesi önemli.
Limon ve mandalina kabuğunda olan D-limoen, kanser tümörünü eritiyor ve çoğalmasını durduruyor. Limon ve mandalina kabuklarını atmayın. Sirkeli su ile iyice yıkadıktan sonra yiyin.
Domates, erkeklerde prostat, kadınlarda meme kanserinde çok faydalı. Ama mevsimlik domates… Ev hanımları, temmuz ile eylül sonu arasında üretilen domatesi kışın kullanmak için salça yapabilir. Ev salçası ve ketçapı kullanın.
En çok havuçta bulunan A vitamini cilt, lenfoma, böbrek, kolon, meme kanserinde çok faydalı.
Kansere karşı etkili olan ellagıc asit, bütün kırmızılarda bulunan bir antioksidandır. Ahududu, çilek ve böğürtleni mevsiminde bol bol yiyin. Yapraklarından çay yapın. Bunlar kemik iliğini harekete geçirir, immun sistemini güçlendirir, tümörlerin erimesine neden olur. Karadut, hormon atılmayan tek ağaçtır. Mevsiminde bol bol tüketin.
E vitamini için selenyum açısından zengin ananas, yoğurt, enginar, brokoli, karnabahar, lahana ve semizotu tüketin. Bunlar memedeki ödemi alır. Günde 300 gram yoğurt tüketmek meme, kolon, mide, yumurtalık, endometriyoz kanserinde koruyucu. Yoğurt, probiyotik yoğurt kullanılarak evde yapılmalı.
Kanserden koruyucu melatonin salgısı açısından mutlaka karanlıkta uyuyun. Kanser hücresi aydınlıkta çoğalır, karanlığı sevmez. Saat 22.30-23.00 gibi yatın. Işıksız ve rahat bir uyku, güneşin doğuşuyla kalkmak hayat tarzınız olsun. Gece vardiyasında çalışanlarda ve aydınlıkta uyuyanlarda kansere yakalanma riski 5 kat artıyor.
Hücre bölünmesini yavaşlatması sebebiyle yeşil çay için. Koyu çay, mide kanseri riski oluşturur. Çayı, açık ve şekersiz olarak tüketin. Günde 2 kupa, 8-10 dakika demlenen yeşil çay için. Her gün papatya ve zencefil çayı tüketilebilir. Kahveden sakının.
At kestanesi, özellikle hemoroid tedavisinde iyi. 4-5 tane at kestanesini alın, içine biraz da krem koyarak blenderda ezin, hemoroid tedevisinde kullanın. At kestanesi ayrıca varis, hemoroid ve meme kanserine bağlı ödem oluşan kollarda kullanılır.
Soya, keten tohumu ile birlikte fibrokistlerde, meme kanserinde ve prostat kanserinde çok faydalı. Yemeklerde kullanacağınız yarı zeytinyağı, yarı soya yağı sizi meme kanserinden belli ölçüde koruyacaktır. Soya ayrıca kemik yoğunluğunu da artırıyor. Menopoz döneminde sıkıntıyı gideren bir özelliği var.
Acı biber, Arnavut biberi mide kanserinden koruyor. Çok şifalı. İmmun sistemini güçlendiriyor. Biberinizi saksıda yetiştirin, sonra blender ile çekin ve yemeğin üzerine serpin.
Stresten uzak durun, pozitif olun.
KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Çikolata ve koladan sakının. Salam, sosis, sucuk, hazır meyve suyu, mayonez, ketçap, konserve tüketmeyin. Yamuk yumuk elma alın.
Hayvanlara büyüme hormonu verilince süt ve eti artıyor. Bunlar insana da geçiyor. Beyaz et tercih edin. Kümes hayvanlarından köyde yetişenleri yemeye çalışın. Marketlerden aldığınız kümes hayvanlarının derisini yemeyin. Kırmızı et tüketecekseniz kuzu eti alın, genellikle kuzular zehirlenmemiştir.
Beyaz un, şeker ve tuzu hayatınızdan çıkarın.
Fast-food‘dan uzak durun. Haftada 3 kezden fazla fast-food yiyenlerde kanser riski artıyor.
Fazla mangal yapmayın. Yaparsanız da fazla pişirmeyin, yakmayın. En ufak yanık kanserojen riskini artırır. Mangal yerine fırın haşlama, buğulama tercih edin.
Küçük balık tercih edin, dip balığı yemeyin. Balık yaşlandıkça kanserojen etkisi artar. Haftada en fazla bir kilo balık tüketin.
Daima bebe şampuanı, defne sabunu ve saf sabun kullanın. Oda spreyi, ter önleyici koltuk altı kremi ve deodoranttan uzak durun. Organik denilen saç boyaları bile kanserojendir, kullanmayın, kına yakın. Sprey şeklinde böcek ilacını tercih etmeyin.
Badana yapılan eve bir süre girmeyin. Mobilya cilası kanserojendir. Eski mobilyalarınıza sahip çıkın.
Alkol ve sigara kullanmayın.
Cep telefonunu kendinizden uzakta şarj edin. Çocuk odasında şarj etmeyin. 30-45 saniyeden fazla konuşmayın. Uzun yolculukta kapatın.
Televizyonu 5 metre uzaktan izleyin.
Çamaşır makinesinde zeytinyağlı sabun kullanın. Mutfakta plastik, bakır, alüminyum kullanmayın. Bulaşık makinenizin parlatıcı gözüne sirke koyun. Makineden çıkardıklarınızı sirkeli sudan geçirin. Ne kadar durulansa da üzerinde deterjan kalır.
Kanserden korunmak bebeklikte başlar
İyi beslenen annenin çocuğunda kanser çıkma riski 5 kat daha azdır. Çocuğunuzu gülmeye alıştırın, onu mutlu edecek şeyler yapın. 12 yaşından önce cep telefonu kullanmasına izin vermeyin. Çocuklarınızın plastik çim bahçelerinde oynamasına izin vermeyin. Çocuk bahçelerini ilaçlamayın. Sentetik halıdan uzak durun.
HASTALIKTAN KORUYAN VE TEDAVİDE DESTEK OLAN TAMAMLAYICI TIP
Güveneceğiniz bir doktor seçin.
Bilinçli kişiler tarafından uygulanan hipnoz kanser ağrılarını azaltabilir.
Dini ibadetler ve namaz, meditasyon etkisi yapar. Doğrudan doğruya yaratana odaklanarak iyi şeyler dilemek, güzel düşünmek büyük önem taşıyor.
Kemoterapi ve ilaç tedavisi gören hastalarda önerilmeyen akupunktur, ehil kişiler tarafından uygulanınca bulantı ve kusmayı engelleyebiliyor. Kronik ağları azaltabiliyor, kemoterapi sonrası el ve ayak uyuşukluğunu gideriyor.
Çin yakın dövüş sanatlarından olan taichi egzersizleri kan ve enerji sirkülasyonunu olumlu etkilediğinden hastalıklara karşı direncin artmasına yardımcı oluyor, kemik kaybını geciktiriyor.
Masaj bilinçli kişiler tarafından yapılırsa hastayı rahatlatıyor.
Arabesk değil, huzur veren müzikler, Mozart, Haydn, Schubert, Beethoven, Brahms dinleyin. Gürültülü müzik dinletilen farelerin kanser olduğu görüldü.
Son 10 senede yapılan araştırmalar, ailesinden birini kaybedenlerde kanserin daha hızlı çıktığını gösterdi. Stresin kanser üzerindeki olumsuz etkisi bilimsel açıdan ispat edildi. Mutlu olun, devamlı gülmeye çalışın. ‘Bir kahkaha bir kilogram pirzolaya bedel’dir. İnsan neşeli ve mutlu olduğu zaman, vücudu zararlı maddelere karşı koruyan immun sistemi güçleniyor.
Sevgi-inanç tedavisi önemli. İster Müslüman, ister Hıristiyan, ister Musevi ol, seni yaratana inan. Allah’a güven ve sana destek olacağına inan.
Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski var. Bu nedenle her gün yarım saat yürüyün, aletsiz jimnastik yapın ya da yüzün. Vücudunuzdaki yağı yakmaya bakın. Spor yapınca insan aynı zamanda stresten uzak kalır.
Meme kanseri: Her 10 kadından birini etkiliyor. Erken teşhis edildiğinde ölümcül olmaktan çıkabiliyor. Kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendini kontrol etmesi gerekiyor. 35-40 yaşından itibaren her yıl bir kez doktor muayenisi tavsiye ediliyor.
Prostat kanseri: Erkeklerde görülüyor ve kansere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 9′unu oluşturuyor. Hiçbir belirti göstermeden sinsice gelişebiliyor. Tıptaki ilerlemeler sebebiyle erken teşhisi mümkün.
Akciğer kanseri: En sık görülen kanser türü. Kuru öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, omuz veya sırt ağrısı, ses kısılması ve halsizlik gibi belirtiler gösterir. Hastalıkta sigara yüzde 80 etkili.
Kalınbağırsak kanseri: Genellikle 50 yaşından sonra görülüyor. Erken teşhis için her yıl dışkıda gizli kan testi, 5 yılda bir rektosigmoidoskopi, kolonoskopi veya baryumlu kolon filmi çektirilmesi gerekiyor.
Yaş 20-39 (kontrol aralığı 3 yıl): Kadınlarda; ağız boşluğu, tiroit bezi, lenf bezleri ve yumurtalıklar başta olmak üzere, muayene ve ayrıca memelerin her ay kendi kendine kontrolü ve PAP testi. Erkeklerde; ağız boşluğu, tiroit bezi, lenf bezleri, testisler ve prostat başta olmak üzere genel muayene.
Yaş 40-50 (kontrol aralığı 1 yıl): Kadınlar için yukarıdakilere ek olarak tuşe ile muayene ve memelerin doktor kontrolü. Mamografi, ayrıca menopoz döneminde rahim kontrolü. Erkekler için yukarıdakilere ek olarak kapsamlı prostat muayenesi.
Yaş 50 ve üzeri (kontrol aralığı 3-5 yıl): Kadınlarda yukarıdakilere ek olarak dışkıda kanama testi, kalınbağırsak endoskopisi ve mamografi. Erkeklerde dışkıda kanama testi, gerekirse kalınbağırsak endoskopisi.
1 yorum:
Jinekomasti Dedi ki; başarılı bir yazı
Yorum Gönder